Emniyet, yargı, operasyon derken Türkiye üç haftadan beri gene patolojik bir gündeme hapsedildi. Medyanın da her zamanki gibi şarlatanlığı ve yangına körükle gitmesi yüzünden kendimizi dışarıdan fitili ateşlenen bir bombanın içinde bulduk. Halbuki bu sun'î devlet krizi görüntüsüne rağmen Türkiye'nin dünyadaki itibarı devam ediyor ve her geçen gün geleceğe doğru önemli adımlar atılıyor. Bu cümleden olarak Başbakan Erdoğan'ın Japonya ziyaretinin çok başarılı geçtiğini ve iki ülke arasında önemli anlaşmalara imza atıldığını görüyoruz.
Rahmetli Özal, Japonları çok severdi. Japon halkını bizim Anadolu insanına benzetirdi. Japonların geleneklerine bağlılığı, buna karşılık teknolojiye ve yeniliklere açık oluşları, çalışkanlıkları ve disiplinleri onu çok etkilemişti. Değerli dostum Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu da bir Japon hayranı idi; Japonya'da iki yıl yaşamış ve çok iyi derecede Japonca öğrenmişti.
Bana Türkçe ile Japonca'nın benzerliklerini anlatırdı. Gerçekten de Türkçe ile Japonca'nın cümle yapıları birbirine çok benzer. Esasen her iki millet birbirine uzaktan akrabadırlar. Merhum Abdülhamid Han, Türk-Japon dostluğuna çok önem vermişti. Ne yazık ki bir fâcia ile neticelenen Ertuğrul Firkateyni'ni 1890'da Japonya'ya O göndermişti.
Şimdi, Abdülhamid Han'ın hayrül halefi Başbakan Erdoğan da Türkiye- Japonya ilişkilerine verdiği önemi göstermektedir. Erdoğan, Tokyo'da verdiği konferansta, 'Öncelikle burada çok az bilinen ama bu alanda çalışan akademisyenlerin kabul ettiği bilimsel gerçeği hatırlatmak isterim: Türk ve Japon halkları, dillerinin aynı aileden, aynı dil kökünden gelmesi hasebiyle birbiriyle akraba iki halktır.
Aslında iki ülke halklarının birbirine çok sıcak ilgisinin altında, tarihin çok eski dönemlerinden bu akrabalığın bulunduğuna inanıyorum' diye konuştu. Erdoğan, konuşmasında Marmaray'daki Türk-Japon işbirliğinden bahsederek, '153 yıllık rüyayı Japon dostlarımızın desteğiyle gerçeğe dönüştürdük' dedi.
Başta da ifade ettiğim gibi, Başbakan Erdoğan, Japonya ziyareti sırasında, hayatî önemi haiz çok çeşitli anlaşmalar imzaladı. Bu arada nükleer enerji konusunda da Türkiye'nin nükleer enerji faaliyetlerini geliştirecek anlaşmalar yapıldı. Japonya ziyaretinin son gününde, Başbakan Erdoğan'ın katılımıyla düzenlenen bir törende, Türk ve Japon mühendislerin ortaklaşa ürettiği 'Türksat 4A' uydusu Türkiye'ye teslim edildi.
Ülkemizin haberleşme ve iletişim ağını daha da genişletecek bu uydu ile artık sadece Avrupa ve Asya'nın büyük bölümüne değil, Afrika kıtasının tamamına da televizyon yayınlarımız ve uydu sinyallerimiz ulaşabilecek. Aynı merkezde üretilen 'Türksat 4B' uydusu da test sürecinin tamamlanmasının ardından bu yıl içinde uzaya fırlatılacak.
Sevgili okuyucular, gördüğünüz gibi, Türkiye bu yapay sis ortamından en hızlı şekilde sıyrılacak ve geleceğe doğru emin adımlarla ilerleyecektir.