- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Trum Trum Demokratikleşmek İstiyorum

“Trum trum makinalaşmak istiyorum” bilindiği gibi Nazım Hikmet‘in teknolojinin yaygınlaştığı, ona bağlı oluşturulmaya başlayan yeni hayat tarzıyla ilgili bir anlamda eleştirel şiiridir. Üstad Necip Fazıl tarafından müthiş şekilde eleştirilse de Nazım‘ın bu şiiri o günkü bir gerçekliği ifade etmede çok başarılıdır. Devlet zaviyesinden yeni yaklaşımların konuşulduğu, demokratikleşme paketinin açıklandığı bugünlerde toplumun bu havası bana Nazım Hikmet‘i ve onun bu şiirini hatırlattı.

Devletin, dar ve katı ulus devlet yapısından kaynaklı sıkıntılardan biraz daha esneklik anlamında yeni yapılanmaya gitme gayretleri, son olarak Başbakan‘ın açıkladığı demokratikleşme paketini ortaya çıkardı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan‘ın ’demokratikleşme paketini‘ dünya medyası önünde açıklamasıyla, Mustafa Reşit Paşa‘nın 1839‘da Gülhane‘de “Tanzimat Fermanı”nı okuması arasında benzerlik kuruyorum. Kişi hak ve hürriyetlerini öngören, daha çok azınlık haklarının ön plana çıkarılmasıyla bilinen Tanzimat Fermanı,  I. ve II. Meşrutiyeti sonuç verdi.

Çalkantılı, sıkıntılı, ihtilalli, İttihat ve Terakki dönemi, Milli Mücadeleyle Cumhuriyet‘e ulaştı. Kapalı, tek partili Cumhuriyet süreci, dünyadaki demokrasi rüzgarlarına daha fazla muhalif olamayıp çok partili sisteme geçişle Demokrat Parti iktidarını getirecekti. Devlet baskısının gevşetilmesi, vatandaşın biraz daha öne çıkarılmasını ön gören bir süreç olarak bu dönemin, Ak Parti iktidarına benzerliği söz konusudur. Keza 12 Eylül ve devamında Özal dönemi yerli yöneticilerin daha farkındalık konumda olduğu adı geçen iki hükümet sürecinin ortasıdır. On yıllık iktidarları devamında Ak Parti hükümetinin ortaya koyduğu, devletin demokratikleşmesi kararları ’yetmez ama evet‘ denecek neviden aslında çok önemli kararlardır.

Tanzimat Fermanı‘nın bir çok kararı uygulanamamıştı. Aynı şekilde I. Meşrutiyet, II. Meşrutiyete kadar uygulanmadan askıda kalmıştı. II. Meşrutiyet sonrası İttihat ve Terakki belasıyla ortalık bulandırılmıştı. Menderes hükümetleri kanlı ihtilalle sonlandırılmış; Özal dönemi şaibeli ölümle bitmişti. İmdi on hatta on bir yıldır devam eden, çok önemli demokratikleşme kararlarını açıklayan Ak Parti iktidarı, öncekilerden hareketle elbette ki ’ne kadar sürecek‘ sorusunu zihne getirmekle birlikte asıl önemli olanın ’demokratikleşme paketinde‘ vaad edilen kararlar ne kadar uygulanacak veya uygulanabilecek olmasıdır. Bu iktidar bu kararları tamamen uygulasa bile devamında gelecek hükümetler, yönetimler bu uygulamaları ne kadar sürdüreceklerdir.

Sonuçta hepsi istenildiğinde kanunla düzenlenen uygulamalardır. Özetlendiği gibi birbirine zıt çok çalkantılı bir siyasi hayatımız söz konusu. Bu arada Tanzimat‘la birlikte tüm bu oluşum ve süreçler, siyasi anlayış, yaklaşım ve uygulamalar tamamen bizimle ilgili, bizim sorunu teşhis ederek ortaya koyduğumuz çözüm, öneri, plan, proje ve hedeflerimiz değil maalesef.  Ben en çok bu noktaya üzülüyorum.

Bunların hepsi geçmişte Avrupa‘nın günümüz ve yakın tarihimizde Avrupa ve ABD‘nin yönlendirmesi, planlayıp hedef göstermesiyle gerçekleşen oluşumlardır. “El ağzıyla çorba içmek” deyimini hatırlayarak kendi eksik, hata ve kusurlarımızı kendimiz görmemiz, kendi geleceğimizi başkalarının yönlendirme ve yardımını beklemeden kendimiz planlayıp yeni bir kendimizi, kendimiz oluşturabilmemiz, bizim için en doğru seçenektir. Neyse madem başta hatırlattık Nazım‘ın o şiirine bir göz atıverelim: trrrrum, trrrrum, trrrrum! trak tiki tak! makinalaşmak istiyorum!
beynimden, etimden, iskeletimden geliyor bu! her dinamoyu altıma almak için çıldırıyorum! tükrüklü dilim bakır telleri yalıyor, damarlarımda kovalıyor oto-direzinler lokomotifleri!
trrrrum, trrrrum, trak tiki tak makinalaşmak istiyorum!
mutlak buna bir çare bulacağım ve ben ancak bahtiyar olacağım karnıma bir türbin oturtup kuyruğuma çift uskuru taktığım gün!
trrrrum trrrrum trak tiki tak! makinalaşmak istiyorum!