content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

30 Ağu

Sodom ve Gomore…

Kemal Tahir, Y. Kadri Karaosmanoğlu vb. yazarlarımızın; işgal altındaki İstanbul’u anlatan kitapları, beni hep derinden etkilemiştir. Beynimde ve ruhumda fırtınalar estirmiştir. Hele ‘Yaban’ romanını ortaokul öğrencisi iken okuduğumda uzun süre etkisinde kalmıştım.

O ne iğrenç durumdur. Anadolu kan ağlarken, vatanını sevenler her şeyini ortaya koyarken, bir grup pespaye tip de işgalcilerin önünde köpekleşmektedir. Her gece balolarda/suarelerde boy göstermektedir. Bir taraftan da karaborsacılıkla/vurgunculukla/kaçakçılıkla zenginleşmektedir.

Halkın bir kısmı ise tam anlamı ile ilgisiz ve vurdumduymazlık tablosu çizmektedir. Bazı hainler işgalcilerle işbirliği içinde devamlı olarak isyanlar çıkarmakta, ihanetler sergilemektedir.

Ne acıdır ki bugün de aynı tabloyu yaşamaktayız:

1- Toplumun çok büyük bir bölümü; her gün evlatlarımızın şehit olmasına/ülkenin bölünmesine/demokrasinin-hukuk düzeninin ayaklar altına alınmasına her tarafın silah ve patlayıcı deposu haline getirilmesine/rüşvet yolsuzluk-torpil-zulüm-baskı-israf-saltanat düzeninin zirve yapmasına/terörün azmasına-ülkemizin ateş çemberi ile çevrilmesine karşı çok duyarsız davranmaktadır. Barlar, eğlence yerleri-plajlar-kumarhaneler-lokantalar-meyhaneler dolup taşmaktadır. ( Bu arada camiler boş, kütüphaneler bomboştur.)

2- Ve elbette; her gece kaçak sarayda (bizim paramızla) verilen ziyafetler keklik uçurmalar, şehit tabutu başında nutuk atmalar.

3- Dindar geçinip de haramı hiçe sayanlar. Şirk suçundan korkmayanlar, kişileri putlaştıranlar. Günahları ve günahkârları savunanlar. Göstermelik namazlarla, (haram para ile yapılan) hac ve umrelerle, Cenab-ı Hak’kı (cc) kandıracağını zannedenler. Herkese çamur atanlar, tekfir edenler. Çıkarlarını inançlarının üstünde tutanlar. Münafıklığı hayat tarzı haline getirenler. Dini istismar etmekten hiç çekinmeyenler. Ve iktidarın emrinde, gerçekleri hiç dile getirmeyen bir Diyanet İşleri Başkanlığı…

Bunlar da çirkin tablonun bir diğer yüzünde yer almaktadırlar.

Tek kişi iktidarına, zulmüne karşı çıkanların sayısı çok az. Halbuki;

Terörü niçin azdırdınız? Kürt oylarını devşirme uğruna, ülkenin silah ve patlayıcı deposu haline getirilmesine niçin göz yumdunuz? İmralı’ya ve Kandil’e niçin bu kadar taviz verdiniz?

Niçin hep savunmada kalınıyor ve terör hep saldırı durumunda oluyor?

Valileriniz niçin operasyonları engelliyor veya yarım bıraktırıyor?

Niçin İdris Naim Şahin’i (başarılarına rağmen) görevden aldınız? Niçin terörle mücadelede çok başarılı olmuş, hayatını hiçe saymış, kahraman asker ve polislerimizi kıyıma uğrattınız? Oslo’da ne sözler verdiniz?

Bu kadar çok ‘kurtarılmış bölgeye’ niçin izin verdiniz ve hala vermektesiniz? Niçin istihbaratta bu kadar aciz duruma düştünüz? MİT’i yok ettiniz?

Niçin o bölgede görev yapan evlatlarımızın (doktor, öğretmen, polis, asker) can güvenliğini sağlayamıyorsunuz?

Niçin IŞİD’e destekler verdiniz ve vermektesiniz?

ABD ile hangi konularda anlaştınız ve ne tür tavizleri yüklendiniz?

Niçin TBMM’nin açılmasını ve işlemesini engellemektesiniz?

Çocukların ellerindeki kaleşleri görmüyor musunuz?
style="text-align: Özerlik ilan edenler, bu cesareti kimden aldılar?

Ve ülke kan gölüne dönmüş iken; milyonlarca insan kan ağlarken; ekonomi çökmüş iken; Türkiye’nin itibarı dibe vurmuşken niçin hala sarayda sefa sürebiliyor/demokrasiyi hiçe sayıyor/her türlü entrikayı mubah görüyorsunuz?
style="text-align: justify;">Sorularını milletçe sormamız/ülkemize sahip çıkmamız gerekmektedir… 

İADE: Ekonomiden hiç anlamayan; sırf saraya yakın olduğu için o göreve gelen Ekonomi Bakanı’na yaptığı bedduaları misliyle iade ediyorum. Yırtık donla başlayıp da yalılar alabilmesini, halkın vicdanına (özellikle AKP’ye oy verenlere) havale ediyorum.

Etiketler : , , , , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank