- Bilgi Agi | Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi ve Yazar Portali - https://www.bilgiagi.net -

Reflü İlaçları Vitamin Eksikliği Yapıyor

Ülkemizde de bilinçsizce ve yaygın olarak kullanılan, halk arasında “reflü ilaçları” adıyla bilinen proton pompası inhibitörleri (PPİ) ve histamin-2 blokerlerinin (HB) B-12 vitamini eksikliğine yol açabilecekleri ortaya çıktı.B-12 vitamini eksikliği farkına varılıp tedavi edilmediği takdirde kansızlık, sinir hasarı ve bunama başta olmak üzere çok ciddi sağlık meselesine sebep oluyor.

The Kaiser PePPİrmanente araştırmacıları, 1997-2011 tarihleri arasında B-12 eksikliği teşhisi konan 25 bin 956 hasta ile kan B-12 vitamini seviyeleri normal olan 184 bin 199 hastaya ait tıbbi kayıtları karşılaştırdı.

B-12 eksikliği olanların yüzde 12’ sinin en azından iki seneden beri PPİ ve yüzde 4.2’ sinin de HB kullandıkları, B-12’ leri normal olanlarda bu oranların sırasıyla yüzde 7.2 ve yüzde 3.2 olduğu tespit edildi.

JAMA isimli tıp dergisinde yayınlanan araştırma, B-12 eksikliğinin sadece ilaç alınmasıyla değil dozla da alâkalı olduğunu, yüksek dozlarda ilaç kullananlarda riskin de arttığını gösteriyor.

B-12 eksikliği riski kadın ve genç erişkinlerde de fazla!

PPİ ve HB sınıfı ilaçlar mide asidi salgısını azalttıkları için B-12 vitamini eksikliğine yol açıyor; çünkü B-12 mide asiditesi sayesinde emiliyor.

En önemli B-12 kaynakları et, ciğer, balık, kabuklu deniz mahsulleri, yumurta, süt ürünleridir.

PPİ sınıfı ilaçlar mucizeler yarattı

Mide asidi salgısını azaltan bu PPİ ve HB sınıfı ilaçlar gastrit, reflü ve ülser tedavisinde adeta yeni bir çığır açtı.

Doğru hastada doğru doz ve sürelerde kullanılan bu ilaçlar sayesinde mide ameliyatları tarihe karıştı ama tıpkı antibiyotiklerde olduğu gibi bunlar da gereksiz olarak kullanılmaya başlandı.

Bugün “Midemde biraz yanma var, ekşime oluyor, gazım var” diyen herkese PPİ yazmak Allah’ ın emri oldu.

Hatta bırakın böyle reflü özofajiti, gastrit ve ya mide ülseri gibi hastalıkları PPİ’ ler ilaçlar mideye dokunmasın diye “koruyucu” olarak da kullanılıyor.

Olayın en vahim boyutu ise PPİ’ lerin neredeyse tüm astım, KOAH gibi hastalara ve her öksüren, sesi kısılan, boğazında gıcık olana da leblebi gibi yazılıyor olması.

Bu ilaçlar, maalesef benim İstanbul Bronşiti olarak adlandırdığım bronş aşırı duyarlılığına bağlı klinik tablo için de çocuklara ve hatta bebeklere, evet bebeklere bile yazılır oldu.

Oysa reflü ile ne öksürüğün ne ses kısıklığının ne astımın hiçbir “alâkası” yok.

İşin çivisi çıktı diyeyim, siz neyin çıkıp çıkmadığını anlayın.

PPİ sınıfı ilaçların başlıcaları: Omeprazol (Losec, Emeprol, Omeprazid, Prosek); esomeprazol (Nexium); lansoprazol (Lansor, Lanzedin, Aprazol, Degastrol, Vogast); pantoprazol (Pandev, Pantpas, Panto, Protonex, Pulcet); rabeprazol (Pariet)

HB ilaçların başlıcaları: Famotidin (Famodin, Famogast, Famoser, Neotab, Nevofam); ranitidin (Zantac, Ranitab, Ulcuran); simetidin (Tagamet).

Gelelim neticeye

İlaçlar yerinde kullanıldığında elbette şikâyetlerimizi gideren, rahat yaşamamızı sağlayan hatta hayatımızı kurtaran kutsal kimyasallardır ama halkın da doktorların da “gelişigüzel” ilaç kullanımı konusunda çok ciddi bir eğitime ihtiyaçları olduğu açık ve net olarak ortada.

KAYNAK

http://jama.jamanetwork.com/article.aspx?articleid=1788456 [1]