content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

26 Şub

İnsan Elbiseleriyle Karşılanır Kişiliğiyle de Uğurlanır

Bazen çocuklaşmak, şımarmak, aşırıya kaçmadan saçmalamak gerekir hayatta. Hayat ne çok resmi, ne monoton nede uç noktalarda yaşanmıyor. Her şeyin ölçüsü, yeri, zamanı ve değeri vardır. Bu ölçüyü kaçırırsanız toparlamak güç olur hatta imkansız hale gelir.

Her zaman dik ve belli bir duruşu olmalı insanın. Yanardöner olmamalı. Değerini korumalıdır. Her insan kendi değerini kendisi belirler diyoruz. Biliyoruz ki kalite sadece diplomayla makam ve parayla olmuyor. Asalet sonradan kazanılmıyormuş. Kişinin kendini eğitmesi, yetiştirmesi gerekir. Bu kişinin kendisi için yaptığı en güzel ve başarılı çalışmasıdır. Yatırımını kendi üzerine yapmıştır.

Hani derler ya' bir insanın kalitesini yanındaki dostları, arkadaşları, kişiliği, karakteri, edebi ve güzel ahlakı belirler. Gelip geçici hevesler ve sahip olduğu değerler değil. İnsanı insan yapan güzel huyudur. İnsan yüz güzelliğine kırk günde doyar da huy ve ruh güzelliğine kırk yılda doymazmış. Ya da insanlar elbiseleriyle, makamlarıyla karşılanır, ama karakterleri, görgüleri, kişiliği ve huylarıyla da uğurlanır. İnsan beğendiği takdir ettiği kişileri taklit eder ona benzemeye çalışırlar. Bunu yaparken ya kendilerini kaybederler rolüne kaptırırlar ya da kendi kişilikleriyle birleştirir daha iyi yerlere gelirler. Kimi de kıskançlık denizinde kendisini boğar.kaybolup gider.

Kıskançlık insanoğlunun doğasında olan bir duygudur. Aşırıya kaçmadıkça zararı yoktur. Fakat aşırısı bir hastalıktır. En büyük erdemlik başkalarının başarısını takdir etmektir.

Kıskançlık göstererek araya nifak tohumlarını ekerek, insanları birbirine düşürerek, dedikodu yaparak hainlik yaparak kendisine yer edinmeye çalışan zavallıların sonu malum. Kendi yeliyle kendilerini savururlar sadece. İyi duygular beslemelidir. Ne ekerse onu biçeceğini bilmelidir. Er geç kendini ele verir. Duygularını yüze çıkartır ve zararı kendisi görür.

Özenti ve kıskançlık bir araya gelince en tehlikeli insan türünü oluşturur. Bu tür insanlar karşısındakine zarar vermek için elinden gelen her kötülüğü yapmaktan çekinmez. Benim hayatımda elbette güvenmediğim insanlar oldu ve bu insanlar beni yanıltmadılar. Çevremde oldular ama yüreklerde dostluk ve arkadaşlıklarımızda olamadılar. Olamazlarda. Güven çok önemlidir. Ve çok çabuk ta kaybedilir. Güven gözyaşı gibidir. Gidince geri gelmez.
Biliyorum ki insanlar her şeyin farkında ve iyi biliyorlar. Kimi de saf ayağına yatıyor. Anlamazdan geliyor. Sonuçta nasıl davranırsanız davranın, ne anlatırsanız anlatın her şey karşınızdaki insanların anladığı kadardır.
Tabii ki işlerine gelen bir şey olunca daha iyi anlarlar. Çıkarlarına ters gelince de anlamazlar,görmezler, duymazlar. Bu da farklı bir tür ama çoğunlukta olan türler. Arsız güçlü olunca haklı olanlar suçlu olurmuş derler.

Bazen de hayat böyle türlerle imtihan eder bizi. 'Nice insanlar gördüm, üzerinde elbisesi yok. Nice elbiseler gördüm, içinde insan yok'. Demiş Hz. Mevlana. Hiçbir zaman da ön yargılı olmamalı, giyimine kuşamına bakıp değer vermemelidir. Kişinin bilgisine, kişiliğine, güzel ahlakına, sohbetine, karakterine bakılmalıdır.

Kalite giydiğine, etiketine bakıp değerlendirdiğimizde yanıldığımızı görmek uzun sürmez. Bir insanın geçmişi, arkadaşları o kişinin aynasıdır. O insanı tanımamızda bizi zorlamaz bile. Az çok Fikir sahibi yapar. Edepli edebinden susar, edepsiz de ben susturdum zanneder.

Herkes kendine yakışanı yapsın. Artık hayat Nasrettin hocanın fıkrası gibi oldu.' Ye kürküm ye' dünyası. İnsanlar birbirini görmeden sanal ortamlarda aslan kesilirler. Dünyanın tek dürüst, efendi, Çalışkan, kültürlü, zarif insanı olurlar.

Gerçekte ise tam tersi hepsi kediden farksız olduğunu ispat ederler. Kısacası herkes bir toplumda, ortamda elbiseleriyle karşılanır ama kişiliğiyle de uğurlanır…Karar sizlerin.

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank