content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

17 Şub

Her Kuralsızlaştırma Bir Soygundur

Amerika’nın 1980’den itibaren, dünya ekonomi ve siyaset hayatına Küreselleşmeyi dayatmasının ardından, bir sözcük, hızlı bir şekilde, dolaşıma sokulmuştu. Kuralsızlaştırma

Bu sözcük bende garip duygulara sebep oldu. Önce anlamadım. Kurallar içinde yaşamaya alışmış bir kişi olarak, kuralsızlaştırma olgusu beynimi tırmalamıştı.

Mühendis olmamdan dolayı da, tekniğin kural ve kaidelerine uymadığımda nasıl cezalandırıldığımı bildiğimden, bu kuralsızlaştırma sözcüğüne bir türlü alışamadım.

Mademki, kuralsızlaştırma kavramı küreselleşme ile eşdeğer hayatımıza girmişti. Küreselleşme nedir öğrenmeliydik.

Genel Müdürlük yaptığım 1994-1999 döneminde, Avrupa’nın farklı kurumlarından çok sayıda yazı geliyordu. Birçok konuda bizden kuralsızlaştırmalar talep ediliyordu. Gümrük Birliğine ve AB’ye tam üyelik için bu kuralsızlaştırmalar zorunlu kılınıyordu.

Sonunda, “kurasızlaştırmanın” emperyalizmin soygun için kullandığı temel araçlardan birisi olduğunu öğrendim.

Ekonomi ve siyasi yaşamda, kuralsızlaştırılan alanlara ya mafya giriş yapar, ya da çok uluslu şirketler giriş yapar.

Devlet denetiminde olan bir kurumun lav edilmesi ya da özel kurumlara devredilmesine kuralsızlaştırma deniliyordu.

Ekonomi ve siyasette kuralsızlaştırılan alanlara büyük sermaye ve onun siyaseti girer.

Bu anlamda her kuralsızlaştırma bir soygundur. Ekonomik alanlarınızı kuralsızlaştırdığınızda, o alana giren büyük sermaye kendi kurallarını koymakta gecikmez.

Ekonomik alanda yürüttüğünüz bu kuralsızlaştırma derhal siyasi alana intikal eder. Artık adalet ve hak dağıtımını bu kuralsızlaştırılmış kurumlar dağıtır.

Hayatın tüm alanlarına dağılan bu kuralsızlaştırma, bireyselleşme ve kişisel ilişkilerin de temeli olmaya başlar.

Ülkemiz, küreselleşme yağmasından sonra, çok uluslu şirketlerin açık pazarı konumuna geldi.

Ekonomik hayatın gövdesine çok uluslu şirketler ve onların ortakları hükmedince, ülkemizde büyük bir işsizlik ortaya çıktı.

Şimdi devlet erkânının işsizliği önleyecek bir plan yapma imkânı elinden alındı. Plan yapamayan devlet, özel sektöre yalvarıyor. “Bir işçi daha alın ben size işçi başına 700 lira vereceğim” diyor.

Böyle yapacaktın da, neden tüm KİT’leri özelleştirdin.

Onlar işçi almış olsalardı, bu %12,1 işsizlik zaten olmazdı.

Bu durumdan ders çıkarmamış olan siyasi iktidar, Varlık Fonu’na Türkiye’nin kalan varlıklarını devrederek, yeni bir kuralsızlaştırma daha gerçekleştiriyor.

Daha sonraki, bir başka felaket anında elde hiçbir imkân kalmamış olacak. Çünkü her şey kuralsızlaştı.

Çok uluslu şirketlerin ulus devleti parçalama ve şehir devletler kurma planı tıkır tıkır işliyor.

Başkanlık sistemine geçme ihtiyacı da, bu kuralsızlaştırmanın bir devamıdır.

Bülent Esinoğlu
bulentesinoglu@gmail.com

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank