content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

14 Ara

Benim Kutsalım Ulu Büyük Dedem…

Dünya tarihine baktığınızda… İnsanın özgürlükten çok… Prangalar içinde yaşamayı daha çok yeğlediğini görürüz.

Değil-midir ki...

İnsan bu duygusundan dolayı hep kendini var edeni aramış… Ve hep kendini birilerinin sahiplenmesini… Korumasını istemiş… Arzu etmiştir.

Ben burada Tanrının varlığını… Ya da yokluğunu tartışmayacağım. Benim işim… Uzmanlık alanım değil.

Benim merak ettiğim şey… Neden insan ömr-ü hayatı boyunca sığınacak liman aradığıdır. Bir başka ifade ile… Kendini bir şeylerin… Birilerinin koruyup kollaması arzusudur.

Ve hatta…

Özgürlüğü ararken bile bir şeyleri… Özellikle birilerini rehber, lider, idol, şeyh seçmesi… Ondan da öte tapınmaya kadar vardırmasıdır.

Gençliğimden beri şu soruyu kendi kendime devamlı sormuşumdur…

“İnsan bunca teknolojik gelişmeye… Uygarlaşma iddialarına rağmen… Zihni ve duygusal olarak neden hala genetik kodlarına… Tapınırcasına sadık kalır?”

Bundan yüzyıllarca önce hamurdan yaptığı puta tapan insan… Bugün heykele baş eğip… Önünde kazık gibi durduğunda… İnanç alanında daha mı tekâmül etmiş oldu?

Ya da…

Piramitlere bakıp Firavunlara lanet okuyan insanın… Bugün heyula anıt kabirler yaptırıp içine gömdükleri faniye taparken… Minnet duymaktan öte… Aslında kendilerini zihni ve bedeni prangalara vurduklarının farkında olmamaları… İlkellikten öte ne olabilir ki? Mum ışığına pervane olurken… Projektörlerin keşfinden kendini ketum etmiş olmuyor nu?

Konuya bir başka yönden de yaklaşabiliriz,

Kendine bir şeyler bahşedenin… Tebaasını çok sevdiğinden mi? Yoksa aslında kendini baş kılmanın… Egosunu tatmin etmenin sevdasından mı kaynaklandığını öğrenmenin… Keşfetmenin son derece basit yolunun… Eyyamcılarına taktırdığı nam apoletlerden öğrenilebileceğini… Bilmezden gelmenin neresi zihni gelişmedir?

Yoksa… Bu hınzırca ve ahlaksıca bencilliğin kurnazlığımıdır? Veya bu zamane uygarlığının adı mıdır?

Bu nam apoletlerin… Evvel zaman içerisinde tahtını yalın ayaklılara taşıtanlarla arasındaki gelişmişlik farkı… İlkel zihniyetin sunum yönteminden başka bir şey değil de ya nedir?

Kendi kendimize vurduğumuz zihni prangamıza başka yönden yaklaşalım,

Önce bildik soruyu soralım… İnsan neden bir faniye “meftun” olur?

Bu da insanın ilkel bencilliğinden kaynaklanmaktadır… Aslında o da bilir ki… “Meftun” olduğu fani… Meftun olmaya değmez…

Lakin… Onun aklı fikri “meftun” üzerinden her türlü nemalanmayı yapmaktır.

Dünyadaki (din dâhil) ideolojik çatışmaların altında güç savaşları yatar…

Kısaca “meftunu” putlaştırır… Sonra onun üzerinden ahlaksızca nemalanmaya kalkar…

Karşıtını her türlü ahlak dışı hakaretlere… Eziyetlere gark eder. Kana boğar. Hatta… Ait olduğu… Geldiği topraklara kös bakacak derecede kendini kaybeder.

Kötülükten iyiliğin doğduğu nerede görülmüş?

Konuyla pek alakası olmayan… Ama günün gündeminde olan bir şey var ki…

“Eleştiri hakkı tanınmayan faninin… Belli ki gizlenecek çok ayıbı var…”

Bunu bana vaktiyle idolüm olan rahmetli “Ulu Büyük Dedem” söylemişti... Bir de şunu ilave etmişti… “ Allah bile kendini putlaştıranlara lanet okumuştur…”

Etiketler : , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank