content

yazarportal-com-bilgiagi-net-tasviriefkar-com

22 May

Sahabeler Günümüz İslam Coğrafyası İçin Ne Düşünürlerdi Acaba?

İpsala’yı geçtikten sonra, yol kenarlarında Hıristiyanlığın ikonları, yol kenarlarından itibaren görülmeye başlıyor. Yol kenarlarında tepesinde haç olan minyatür kiliseler var. Buralarda, yunanlılar, yolcuların kazadan beladan korunması için mum yakarlarmış… İlk kiliseyi Konya’da görmüştüm. Zafer mahallesinde, o zamanlar (1978) İkinci ordu karargâhı (şimdi Malatya’da) olan binanın arka kısmına düşüyordu. Şaşırmıştım, çünkü o zamanki MSP’nin kalesi olan, her tarafta Selçuklu eserleri camilerinin olduğu bir şehirde kilise olabileceğini tahayyül edemiyordu.

Çünkü bize öğretilen orta öğretim tarih kitaplarında müslümanlar ve Türkler her yeri alıyordu ve İslam bayrağı ile Türk bayrağını her yerlere taşıyorlardı. Bu taşıma işi savaşlarla olduğu için ben de sanıyordum ki, buraların yenilince külliyen müslüman oluyorlar… Çocuk aklı işte… Çocuk aklına da tarihi böyle belletiyorlardı işte…

Misal Siirt’te okuduğum dönemlerde, bir zamanlar Siirt’te Ermenilerin olduğundan da kimse söz etmiyordu… O zamanlar (1975) Siirt’in etrafını çevirip Botan Çayı’nın suyunun gürül gürül akıp gitmesine, 10 km mesafedeki Siirt’in susuzluktan (3 günde bir musluklardan su akardı) kıvranmasına neden olan tepelerde yetişen üzüm bağlarının da kimlerden kaldığını bilmezdik.

Bağların üzümleri Siirt’e fazla gelir dallarında kururdu… Her halde Ermeniler bu üzümleri kutsal şaraplarını yapmakta kullanırlardı, diye düşünmüşümdür sonraları…

Neyse Selanik’te Bizans’tan kalma, Osmanlı döneminde cami, Selanik Yunanlılara geçince tekrar kilise olan bir tarihi ibadethaneyi ziyaret ettiğimizde, Hz. İsa’nın, bakire Meryem’in ve 12 Havarinin Hıristiyanlık için ne kadar önemli olduğunu gözlemledik. Hz. İsa ya çarmıha gerilmiş olarak veya yatar vaziyette ikonlaştırılmış (resim ve heykel olarak) genellikle… Üstelik kan revan içinde… Elleri ve ayakları çivi çakıldığı için kanıyordu ama sol karın tarafında da bir hançer deliğinden kan akıyordu…

Bu tür resim ve heykellere Roma, Barselona, Madrid ve gezdiğimiz diğer şehirlerde da rastlamıştık. Ortodokslar ve özellikle Katoliklerde kilise ve katedral iç ve dış süslemeleri çok abartılıydı… Protestanlarda bu biraz daha sade… Ama kan revan içindeki İsa resim ve heykelleri hep ön planda… Yahu, diye geçirmiştim içimden, bu Hz. İsa Hıristiyanlardan ne çekmiş be… İkibin yıldır akan kanını temizleyip kurutamamışlar…

……..

Bizim camilerimizde, putla özdeşleştirildiği için resim ve heykel süslemelerde kullanılmamıştır. Divriği’deki Ulu Caminin giriş kapısında yer alan erkek ve kadın kabartmalarının (erkek camiyi yaptıran Divriği Beyi Ahmet şah’ kadın ise karısı Taran melek Sultan’a ait olduğu söyleniyor) günah diye kırıldığı söylenir. Her din, kendini biraz da, sembol ve ritüellerle ifade eder. İslam dininin ibadethanelerinde de bu semboller bitki motifleri, geometrik desenler, hat yazıları, çini süslemeleri, iç ve dış cephe taş kabartmaları şeklinde karşımıza çıkıyor.

Lakin dinde ikonlaşma bizde, sözlü (dini) söylemde karşımıza çıkıyor: Dini menkıbeler; asrısaadet ve sahabelerin yaşamları, din büyüklerinin olağanüstüleştirilmiş yaşam hikâyeleri…

Dini menkıbeler bazen o kadar abartılıyor ki, tarihi gerçeklerin ve yalınlığın da önüne geçebiliyor. Bazen işin ucu kaçırılıyor, mucize ve kerametler, asrısaadet dönemlerinden günümüze kadar taşınabiliyor ve “farkındalık” yaratabilmiş âlimlere veya “kutsallaştırılmış” kişiliklere de atfedilebiliyor…

Bir akıl dini olan İslam’da, din adamları, din âlimlerinin mucize ve kerametler konusundaki ihtiyatlılığına rağmen, ulu orta o kadar kullanılıyor ki neredeyse ortalığa düşmüş oluyor. Hutbe vaazlar sahabeler döneminin “kerametlerinden” bir türlü günümüze, günümüz insanının sorunlarına gelemiyor…   Acaba aklı (nakil lehine) bertaraf eden İslam coğrafyasına bir mucize veya keramet mi gerekiyor?

Hal böyle olunca vardığım sonuç şu oluyor: Hz. İsa Hıristiyanlardan ne çekmiş be… Sahabeler Müslümanlardan ne çekmiş be… 21.05.2015

Etiketler : , , , , ,

Bu Yazıyı Yazdır Bu Yazıyı Yazdır

Yorumlar Kapatıldı.



2007-2012 Bilgi Agi / Turkiye nin Interaktif Kose Yazari Gazetesi

Designed By Online Groups
ÇÖZÜM ORTAKLARIMIZ

bizajans, kent akademisi, sunubank